KUR’AN VE CEHENNEM EHLİ KADIN

Kimlerin cehenneme gideceğini bir tarafa bırakalım ve kimlerin cennete gideceğine bakalım. Bu cümleyi sarf ettiğimde bile şirke düşmüş olurum. Niçin? Çünkü kimin cennet gideceğini, kimin cennete gideceğini Kur’an’a göre yalnızca Allah bilir. Örnek olarak Araf 188, Enam 50,59. Gaybı bilme yetisi Hz. Muhammed’e bile verilmemiştir. O halde ne demeliydim?

‘Kur’an’a göre kimlerin cehenneme gidebileceğini bir tarafa bırakalım ve kimlerin cennete gidebileceğine bakalım.’ 

Bakara 25, Nisa 122, Araf 42, Tevbe 72, Yunus 9, Hud 23, İbrahim 23, Kehf 107, Meryem 60, Rum 15, Lokman 8, Secde 19, Talak 11, Beyyine 7 gibi ayetler cennet ehlini aynı şekilde tanımlar: İman edip salih amel işleyenler. Bu kümenin dışındaki tanımlamalar bu kümenin alt dalıdır. İmanın içeriğini Izutsu şükür artı takva (Allah korkusu) olarak tanımlar. İman konusu daha basittir. Salih amel konusunu ne yapacağız? İyi, uygun, erdemli işler Kur’an’da açıkça tanımlanmış mıdır? Dünyevi ceza gerektiren öldürmek, hırsızlık yapmak, yalan söylemek, zina etmek gibi hususlar dışında salih/saliha için açıkça yapılmış bir tanım yok. Kur’an bu konuyu çağlara göre açık bırakmış diyebiliriz, yani tarihseldir. Toplum bugünün salih amelini belirler, ahlak gibi. Peki imanın kimde olduğunu bilebilir miyiz? (Kalplerde olanı) Yalnızca Allah bilir, çünkü şükür de takva da kulunun içindedir.

Şimdi Gazali’ye dönelim, cehennem ehlini bırakalım ve cennet ehli kadınlara bakalım. Bunlar nasılmış: ‘Koyun tabiatlıdırlar, daima ibadetle meşgul olanlardır. Bunlar bütün farzları eda ettikleri gibi, tüm haramlardan da kaçınırlar. Kocalarına itaat ederler. Böyle olan kadınlar dünya ve ahiret saadetine nail olurlar.’ İbadet, farz, haram konusunu iman içine alabiliriz, ama iman yine de bunlardan daha kapsamlıdır; koyun tabiatlı olup itaat kısmı ise zaten konun özü. Gazali asıl söylemek istediğini -bence- söyleyebilmek için iman konularını araya katmış ve kadınların koyun tabiatlı olup kocalarına itaat etmesini istemiş. Halbuki her kadının doğuştan gelen hasletleri ve karakterleri vardır. Erkeklerin de vardır. Bu karakterlerin var olması onların iman sahibi olup salih ameller işlemelerine engel teşkil etmez. Gazali’nin cehennem ehli olarak öne sürdükleri de dahil. Biri çıkıp gaybı bildiğini iddia ediyorsa, kimin cehenneme gidip kimin cennete gideceğini bildiğini söylüyorsa kendini Allah’a ortak koşmuş olur, bunun adı da şirktir. Elinizi vicdanınıza koyup cennete veya cehenneme gideceğinizi bildiğiniz söyleyebilir misiniz? Bana göre muhtemelen farkında olmadan, ama ataerkil düzenin bir üyesi olarak Gazali de şirke düşmüştür. Ayrıca Nisa 34’ göre sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdırlar. Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. Şimdi kadınlar bir karar vermelidirler: Kur’an’ın emrine uyup Allah’a itaat mi, Gazali’ye uyup kocalarına itaat mi? 

(Bununla isyan başlatmalılar demek istemiyorum, evliliğin ve çocukların selameti için karı da koca da aman zaman birbirlerinin sözünü dinlerler, çünkü zaman zaman kadının da erkeğin de daha iyi bildiği konular vardır. Bunu mizahi olarak şöyle anlatayım:

Ahmet: Mehmet evlilik nasıl gidiyor?

Mehmet: Her şey yolunda. Evin reisi benim. Büyük ve önemli kararları ben veriyorum, küçük ve gündelik kararları karıma bırakıyorum.

Ahmet: En son ne kararlar aldım?

Mehmet: Bilmem, daha önüme gelmedi.
İşte mutluluğun, uyumun sırrı.)

Yorumlara da bir değinmek isterim:

  1. Ekteki PISA sonuçlarına bakalım. Öncelikle şunu beliyim. Bütün testlerde kız öğrenciler erkek örencilere oranla daha başarılı. Erkekler öncelikle kendilerine dönüp öz eleştiri yapmalılar, neden diye. Burada beni bu yazı için ise ’okuma’ testleri ilgilendiriyor. OECD ortalamasının altındayız. Muhtemelen bu gurup da öyle olmalı, sonuçta büyük kümenin bir parçasıyız. Okuma ile bir metni sesli ya da sessiz okumak kast edilmiyor; PISA kapsamında okumanın metinlerde yer alan bilgileri eleştirel bir biçimde değerlendirmek, yazarın ana fikrini irdeleyebilmek gibi daha geniş bir anlamı bulunuyor. Benim paylaşımım için söylemiyorum, ama genel olarak paylaşımlara yapılan yorumlarda azının anafikrinin anlaşılamaması çok yaygın. Yani PISA sonuçları doğru.
  2. Kur’an’ı hatmetmek ile analitik okumak farklı şeyler. Kur’an’ı defalarca düşünmeden okuyabilirsiniz. Ama analitik okumak, herbir ayeti düşünerek, ne demek istediğini anlamaya çalışarak, mealleri karşılaştırarak, ayetleri karşılaştırarak, eski tepsilere bakarak, bir ders kitabını okur gibi okumaktır. Bunu iki kere yapabilmek, Kur’an’ın anafikrini anlamak için yeterlidir. Kur’an’ı ezbere bilmek ilahiyatçıların işidir, onların hepsinin de analitik okuma yaptığını sanmıyorum. Yapabilenler de zaten en azından tarihselci oluyorlar. İlahiyatçı olmayıp analitik okuma yapanları çoğu da ya ateist oluyor veya  benim gibi agnostik.

Sonuç olarak bana göre kadın-erkek meselesindeki en önemli konu Nisa 34 ayetinde geçen kavram kelimesinin yorumlanışıdır. Bazı tefsirciler bunun ‘yönetmek, hakimiyet’ olarak ele alırlarken, bazıları da bunun ‘korumak’ olarak ele alırlar. Hangisinin daha doğru olduğuna karar vermeden önce, karar verilmesi gereken bir husus var: Kur’an’ın bir ayetini başka bir ayet ile çelişecek şekilde okuyabilir miyiz? Eğer Kur’an Allah’ın vahyi olarak kabul ediliyorsa, böyle bir şey olamaz. Paylaşımda verdiğim ve erkek ve kadının aynı nefisten yaratıldığını belirten ayetler varken, kavvam’ı yönetici olarak kabul etmem doğru olmaz. Ayrıca Gabriel Sawma da, ey müslüman alemi bunları yanlış okuyorsunuz diye uyarıyor. Bakalım ne diyor: 

The Qur’anic word “qawwamuna” has been interpreted erroneously as ‘guardians’. Aram. “qwm” means ‘arise, stand up’ (Exod. 33: 8, Psa. 20: 9, Num. 11: 32, 2 Sam. 12: 17, ete.). The Qur’anic word “ ‘ala alnisaa’” has been interpreted as ‘över women\ Aram, “aththa” means ‘woman, wife, female’. The Qur’an is saying: ‘men should stand up for women’ (i.e.

defend them, protect them). Yani qwm kökünden kelimeler Tevrat’t da kullanılır ve Aramca qwm kökü ayağa kalkmak anlamındadır ve ayet erkeklerin kadınlar için ayağa kalkmadırlar, korumalıdırlar demektedir.

Ben diyeceğimi dedim, gerisi okuyucuya aittir.

https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-50639723

About Mehmet Aydin Erceis

Tarih araştırmalarını amatörce yapan ve türkçe araştırmalarını yakından takip eden meraklı bir şahısım.
Bu yazı Uncategorized içinde yayınlandı. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

Yorum bırakın